ABD İç savaşa mı gidiyor?
Fazıl Duygun
Bundan tam 4 yıl önce, (Kasım 2016 seçimlerine 3 gün kala)
“ABD İç Savaşı ne zaman?” başlıklı
bir makale yazmıştım ( https://fazilduygun.blogspot.com/2020/09/abd-ic-savas-ne-zaman.html
. ) Bu
makalede, seçimler sonrası ABD’nin siyasî olarak ikiye bölüneceğini ve bunun
sokak çatışmalarını şiddetlendireceğini,
bu iç savaşın bütün dünyayı da krize sokacağını ifade etmiştim. O günden bugüne
yaşananları gözönüne getirdiğimizde, hem ABD içinde ve hem de ABD dışında ve
çoğu küresel çapta, akla hayale gelmedik siyasî krizler yaşandı. Bu krizlerin
en büyüğü de, hâlen içinde yaşadığımız Covid-19 küresel pandemi’den kaynaklı
“plandemi” projeleri. Küresel çaptaki bu salgınlar, ABD ve AB başta dünya ekonomisi
ve buna bağlı olarak orta sınıflar adetâ çökertildi. Ama en ilginç olan şeyse,
Salgının çıkış yeri Çin ekonomisinin hızla kendini toparlaması ve büyümesi
oldu. Gelinen noktada “Great Reset-Büyük Sıfırlama” kavramıyla karşı
karşıyayız. Yani dünya ekonomisinin yapının tümden değiştirilmesi.
Trump Başkanlık koltuğuna oturur oturmaz tam 2 yıl boyunca
“seçimlerde Rusya ile işbirliğine” gitmek soruşturmasına maruz kaldı. Birçok
bakanı veya etkin görevdeki adamı ya istifa etti veya ettirildi. Çin’le çok
sıkı ekonomik mücadeleye girişti, gümrük duvarları yükseltildi,. AB ile de
resmen papaz olundu.
Küreselciler dediğimiz Tekno-finans klikleri ABD başta bütün
dünya liderlerini ve ekonomilerini kuşatmaya devam ediyor. İngiltere başbakanı
Boris Johnson ve Trump başta olmak üzere, küreselcilerin stratejisine katılmayan
yani ekonomilerini ve okullar başta bütün hayatı karantinaya almayan liderler
sırayla virüse yakalanıyor. ABD’deki Küreselcilerle; ulusalcılar denilen ve aslında 2 ana gruptan
oluşan, Evanjelist+Siyonist +Pentagon
ittifakı arasındaki savaş gittikçe alevlendi.
Küreselciler, hemen her gün CNN, MSNBC, Bloomberg gibi büyük
tv kanallarında, sosyal medyada ve The Economist, Foreign Policy gibi
dergilerinde Trump aleyhine yayınlar yapıyor. Açıktan Trump’ı tehdit ediyorlar.
Bu durum 230 yıllık ABD tarihinde yaşanan başkanlık seçimlerinde bir ilki arzediyor.
İlk defa ABD medyası, sosyal medyası bütünüyle halkın seçtiği ve en güçlü aday
olan bir başkana savaş açmış durumda. Konuşma melekesi yitmiş John Biden gibi
birini ABD gibi bir ülkenin başına getirebilmek için 7 kollu ahtapot gibi
çalışıyorlar. Facebook ve Twitter resmen
ABD başkanı Trump ve onu destekleyen sınırlı medyaya ambargo uygulamış durumda.
ABD başkan aday adaylarından küreselci Bloomberg Çin devlet başkanı Şi CinPing’ e
methiyeler düzebiliyor. Ama Trump’a her türlü nefreti kusabiliyor.
Demokratların elindeki eyaletler, ABD Başkanı Trump’ın
emirlerine karşı gelebiliyor. Hatta öyle ki, geçtiğimiz yaz, bir Siyahinin polis
tarafından boğularak öldürülmesiyle sonuçlanan “nefes alamıyorum” sloganlı gösterilerde, Küreselci sol faşist
örgüt Antifa, ABD’nin teknoloji şehri Seattle’ı işgal bile etti. Polis içerisinde
ayarlanmış yapılar, göstere göstere siyahileri vurmaya başladı, göstere göstere
boğarak öldürmeye başladı. Aslında ABD’de siyahîlerin polis tarafından öldürülmeleri
yeni bir şey değil. Ama son 2-3 yıldır sanki bir görsel şova dönüştürülmüş
durumda. Sayı olarak aynı kalsa bile, eylemler sanki son aylarda bir el
tarafından özellikle çekime alınıyor gibi.
Küreselci medya, Trump seçilirse “ABD’ iç savaşla
bölüneceğini” bile açıkça yazarak, seçmenleri tehdit edebiliyor.
Seçimlere 3 gün kalmışken ABD’de vaziyet bu.
Şurası bir gerçek ki, ABD, bir zor toparlanacak şekilde,
zihnen ikiye bölünmüş durumda. Siyasî kurumlar iç çatışma yaşıyor ve bu
seçimden sonra neler olacağını kimse kestiremiyor
Yorumlar
Yorum Gönder