Kissinger: Dijital Dünya düzenine geçişte, İlk önce Müslümanlar kül olacak!
İran’ı 30 yıl bunca destekleyen Kissinger, İran’ı harcar mı? 7 yıl önce, 20 Kasım 2017 tarihinde, Manşet 24 haber sitesi için yazdığım "Kissinger ve küreselci yeni dünya düzeni" konulu makalemi, gündemi sağlam bir temelle yorumlamak için yeniden yayınlıyorum.
Fazıl DUYGUN
İşgal ve terör oluşumu
İsrail’le Arab ülkeleri arasındaki yakınlaşma, dikkatlerin İran üzerine
yoğunlaşmasına yolaçtı. Başta Birleşik Arab Emirlikleri ve Suudi Arabistan
olmak üzere, Körfez ülkeleri İsrail’e yanaşmaya başladı.
Küreselciliğin strateji dehası Kissinger’a göre, 3. Dünya
Savaşı’nın başlangıcı İran’a karşı girişilecek bir saldırıyla başlayacak. Ve bu
savaşla beraber, Müslümanlar küle dönecek, İsrail de Orta Doğu’nun yarısına
sahip olacak. peki, Kissinger gerçekten böyle mi düşünüyor, yoksa, ABD’deki,
Mesihçi-Haçlı-Siyonist iktidar odaklarına karşı, Küresel Çetenin bir
tuzağını mı hazırlıyor?
Önce Kissinger kimin adamı ona bakalım. Kissinger,
bilinenin aksine, Küresel Çetenin önemli bir figürüdür. Ve ABD’deki,
Pentagon-İsrailci Evanjelist Haçlı-Siyonist lobiyle küresel çete arasındaki
dengeyi sağlar.
Küreselcilerin genel olarak,
büyük ve ulus devlet yapılarına düşman olduğu, bu devletleri parçalayıp, şehir
devletçiklerine geçmek istediği artık dünya âlem bilinen bir gerçek. Peki,
İsrail’in Orta Doğu’ya kadar genişlemek istemesi, Küreselcilerin işine gelir
mi? Tabii ki hayır. Zaten bundan 7 yıl önce Serdar Turgut, Küreselcilerin, orta
Doğu’da çıban başı olarak gördükleri İsrail’i de parçalayacaklarını yazıp,
duruyordu. Bu bakımdan Büyük İsrail, Kissinger’ın temsil ettiği Küreselci
Çetenin stratejisine baştan sonra aykırıdır. Bu konuda, Stratejist ve Füturolog
Abdullah Çiftçi’nin twitterdaki uzun flood(Twit zincirlerine) bakılabilir.
ABD’de kim kimdir, oradan
öğrenilebilir.
18-Avrupa/ABD'nin Siyonist+Evanjelik
tarafı enerji güvenliğinde İsrail'e başrol istiyor. Küreselci tarafı ise Çin'in
petrol güvenliği için İran, Türkiye, Katar ile paralel gidiyor. S.Arabistan ise
iki tarafın kapışmasına kurban
21-Prens El-Velid bin Talal
ABD'nin Küreselci grubu ile Suudi Aramco'yu Çin'e pazarlamak isterken ABD'nin
Evanjelik+Siyonist (Trumpcu) tarafının operasyonu ile tutuklandı. Tallal aynı
zamanda Twitter'de yüzde 43 ortak ve Citibank'ın da ortağı
22-ABD'nin "Yeniden Büyük
Amerikancıları" ile Küreselcileri S.Arabistan üzerinde bilek güreşi
yapıyor. S.Arabistan küreselciler işbirliğinde yönü Çin mi olacak? Trumpçular
işbirliğinde yönü İsrail işbirliği mi olacak?
23-Afganistan, Pakistan, İran,
Türkiye, Irak, Suriye vs aynı zamanda Küreselcilerin yani Çin2in "Bir
Kuşak Bir Yol Projesinin" güzergahı. Büyük Amerikancılar yani Trumpçular
bu bölgelerde Jeopoltik hakimiyet ile projeyi engelleme peşinde
24-İngiltere'nin başını
çektiği Küreselciler Çin'in enerji güvenliği ve Bir Kuşak Bir Yol projesinin
güzergah güvenliği içine Afro-Avrasya'da hem enerji hem jeopolitik mücadelede.
Türkiye kilit noktada. Özellikle Yavuz Sultan Selim Köprüsü Demiryolu proje
için hayati önemde.
25-ABD'nin Evanjelik+Siyonist
tarafı "Vaat Edilmiş Topraklar" için Fırat Nil arasını kontrol etme,
ilhak etme peşinde. Bölgedeki olayların dini tarafı bu. Bunun için de bölgede
bir mezhep savaşı istiyorlar. İran/S.arabistan merkezli savaşa Türkiye'de dahil
olsun istiyorlar
- İran/S.Arabistan
ekonomik/dini rekabeti/düşmanlığı Lübnan üzerinden körükleniyor. Lübnan
karışırsa tüm Körfez savaş alanı olur. Türkiye'nin Katar'da askeri üssü var..
İslam İç savaşı birkaç yıl sürer ise bölgede güçlü ülke kalmaz. Hesap bu..
27-Küreselciler, "Avrupa
Birleşik Devletleri" kurma peşinde. Doğu/Batı Roma'nın bölgedeki
kapışmasının sonucu Avrupa'ya mülteci akını. Müslüman/Hristiyan kapışması
sonucu kozmopolit kontrol edilebilir bir karma halk..
Küreselciler "New World
Order - Yeni Dünya Düzeni" için Hrıstiyan/Müslüman kapışması,
İran/S.Arabistan mezhep savaşı sonucunda halkın "Din" kavramından
uzaklaşacağını biliyor. Uzun vadeli hesap işi..
29-Küreselciler için; Aşiret
Cemaat Hısım-Akraba Aile kavramlarının içinin boşalması. Yardımlaşmanın
olmaması sonucu yalnız insanı/birey'i kontrol edebileceklerini düşünüyorlar Bu
nedenle Savaş/Kaos her yerde olsun istiyorlar..
31-Dünyanın son 300 yılına
siyasal/finansal organizasyon yapan "akıl" 21.yy'da New Order World
(Yeni Dünya Düzeni) projesini sahneliyor. Dijital Dünya projesi yani Dünyaya
paralel bir "sanal dünya" kurgu bilinmeden gelecek yorumu dahi
yapılamaz.. (9-10 Kasım 2017 tarihli flood)
Küreselcilerin, Pentagon’a ve silah şirketlerine hâkim Evanjelist-siyonistlerle olan dünya çapındaki savaşında, Küreselcilerle anlaşan, Suudi Arabistan içindeki kadrolarla, İran’daki Ruhani yönetimi tasfiye edilmek isteniyor. Bu sebeble de, İran’a savaş tamtamları çalıyor. Peki Küresel Çete boş mu duyuyor? Tabii ki hayır, onlar da bir yandan Pentagon’a bu tuzağa düşüp, çakılıp kalmasını istiyor, biraz da bunun için yol veriyor.
İsrail’in Küreselci Yahudi
Soros’la olan kavgasını şu haberden okuyalım:
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun oğlu Yair
Netanyahu'nun Facebook'ta
paylaştığı, babasının muhaliflerini hedef alan "Yahudi
karşıtı" bir karikatür, ülkede tepkilere neden olurken ABD'deki Neo Nazi
gruplardan övgü aldı.
26
yaşındaki üniversite öğrencisi Netanyahu'nun Facebook'ta paylaştığı "Gıda
zinciri" adlı karikatürde "dünyayı Yahudilerin yönettiği"
algısına gönderme yapılıyor.
Karikatürde, Netanyahu'ya sert
eleştirileriyle bilinen Amerikalı Yahudi milyarder George Soros, sürüngen bir
yaratığın önünde, ucunda 'Dünya'nın' asılı olduğu bir sopa sallandırıyor.
Bu
yaratık da ellerini ovuşturan bir tüccar figürüne, simyada dokunduğu her şeyi
altına dönüştüreceğine inanılan felsefe taşını sarkıtıyor.
'Gıda
zinciri'nde, yolsuzluk iddialarının ardından Netanyahu'nun istifası talebiyle
düzenlenen protesto gösterilerine öncülük eden eski Başbakan Ehud Barak,
aktivist Eldad Yaniv ve eski başbakanlık konutu kahyası Meni Naftali de var.
Naftali, kötü muamele iddiasıyla Netanyahu'nun karısına dava açmıştı. 10 Eylül
2017.http://www.bbc.com/turkce/41219272
Netanyahu’nun
Küreselcilerden duyduğu korkuyu başka bir haberden daha okuyalım. O kadar ki,
Nazilere bile selam çakıyordu Netanyahu:
İşte o haber:
Netanyahu,
Hitler'in yahudileri sadece sürgün etmek istediğini, ancak 1941'de Berlin'i
ziyaret eden Kudüs Müftüsü Hacı Emin el Hüseyni'nin "o zaman hepsi
Filistin'e gelir" diye buna karşı çıktığını söyledi.
İsrail
Başbakanı, müftünün "Peki o zaman ne yapayım" diye soran Hitler'e
"Hepsini yak" dediğini savundu.
Netanyahu'nun
Dünya Siyonist Kongresi'nde yaptığı konuşma büyük tepki çekti. (BBC Türkçe, 21
Ekim 2015- http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/10/151021_netanyahu_soykirim)
Hâl böyleyken,
Kissinger’ın kalkıp ta ”Büyük İsrail”e yol vereceğini söylemek, Kissinger’ı hiç
tanımamaktır. Kissinger, avını önce havuçla tuzağa düşürür. Bu bakımdan
aşağıdaki haber değil, Abdullah Çiftçi’nin değerlendirmeleri çok daha
gerçekçidir.
Kissinger’ın
fitnesi adım adım uygulanıyor!
Körfez
ülkeleri İsrail ile birlikte İran’a savaş açmaya hazırlanırken, yaşanan
gelişmeler Henry Kissinger’ın, 2011 yılında verdiği bir demeçte aktardığı
ifadeleri akıllara getirdi. ABD Dışişleri eski Bakanı Kissinger, son adımın
İran üzerinden atılacağını belirtirken, İsrail’in Orta Doğu'nun yarısına hakim
olacağını söylemişti. Suudi Arabistan’da aile içi darbenin ardından tahta
çıkması beklenen Prens Salman’ın hamleleri ve ''Ilımlı İslam'' açıklamasının
ardından İsrail’le başlayan yakınlaşma devam ediyor. Körfez ülkeleri ile ''İran
ve Hizbullah'' karşıtlığında birleşen İsrailli yetkililer, birbiri ardına Suudi
basınına demeç vermeye başladı. Suudi Arabistan basınına ilk kez konuşan İsrail
Genelkurmay Başkanı Gadi Eisenkot’un ardından, Siyonist Avigdor Liberman da
Suudi Arabistan'a ''Sıcak mesajlar'' gönderdi.
ARAP
LİDERLERİ İŞGAL ALTINDAKİ KUDÜS'E DAVET ETTİ! Liberman, Facebook hesabından
yaptığı paylaşımda, ''ılımlı Arap liderler''i, İran’a karşı ittifak oluşturmak
amacıyla işgal altındaki Kudüs’e davet etti. Orta Doğu’nun en çok ihtiyaç
duyduğu şeyin ılımlı İslam olduğunu belirten Siyonist Liberman, ''Şu anda Orta
Doğu, ılımlı ülkelerin İran’a karşı koalisyon oluşturmasına her şeyden daha
fazla ihtiyaç duyuyor'' ifadeleri ile Körfez ülkelerine ''Yol gösterdi.''
İLK
HEDEF LÜBNAN Saray darbesi ile yönetimi ele geçiren Prens Salman Yemen ve
Lübnan üzerinden İran’la vekalet savaşı yürüten Suudi Arabistan’ı savaşa
sokmaya hazırlanıyor. Bir süredir sert açıklamalar ile İran’ı hedef alan Suudi
Arabistan Lübnan Başbakanı Saad Hariri’yi Hizbullah ile yeterince mücadele
etmediği gerekçesi ile istifaya zorlamıştı. Hariri’nin istifasının ardından
Lübnan’a savaş açmaya hazırlanan Suudilere İsrail’in de destek vermesi
bekleniyor.
KİSSİNGER:
MÜSLÜMANLAR KÜLE DÖNECEK ABD Dışişleri eski Bakanı Henry Kissinger 2011'de bir
gazeteye verdiği röportajda "Şayet savaş davullarını duymuyorsanız sağır
olmalısınız"demişti. Röportajda 3. Dünya Savaşı'nın yaklaştığını ve bu
savaşın başlangıç noktasının İran olacağını iddia eden Kissenger'in
"Müslümanlar küle dönecek" ifadesi dikkat çekerek, bu savaş esnasında
İsrail'in mümkün olduğu kadar çok Arap öldürerek Orta Doğu'nun yarısını işgal
edeceğini söylemişti. ABD'yi petrol ve önemli ekonomik kaynakların bulunduğu
stratejik öneme sahip olan 7 ülkeyi işgal etmeye zorladıklarını belirten
Kissenger, mevcut plandaki son adımın İran'a saldırmak olduğunu ifade etti. Çin
ve Rusya'nın aptalca hareket ettiği sürece İsrail ve ABD'nin bu savaşı
kazanacağı iddia eden Kissenger, İsrail'in bütün gücüyle bu savaşın içinde
olacağını ve mümkün olduğu kadar çok Arap öldüreceğini, sonunda da Orta
Doğu'nun yarısını işgal edeceğini söyledi. ABD ve Avrupa'nın gençlerinin
yaklaşık son 10 yıldır savaş için eğitildiğine dikkat çekerek, "Onlar
savaş için emir aldıklarında Müslümanlar'ı küle döndürecekler" ifadelerini
kullandı. Dünyaya Yahudi bir ailenin çocuğu olarak geldiğini özellikle
vurgulayan Kissenger, savaşın sonunda yeni bir dünya doğacağını belirterek "Sonunda savaşın
küllerinden yeni bir dünya doğacak, yalnızca tek bir süper güç kalacak ve o
bütün dünyayı yöneten tek hükumet olacaktır" diye konuştu.
ENVER
SEDAT'I ÖRNEK GÖSTERDİ Suikast sonucu ölen Mısır eski Cumhurbaşkanı Enver
Sedat’ın ''tarihi'' İsrail ziyaretinin yıldönümünün arifesinde böyle bir
açıklama yapan Liberman, söz konusu Arap liderlere Sedat’ın izinden gitme
çağrısı yaparak şu ifadeleri kullandı: ''Enver Sedat, akıntılara karşı duran
cesur bir liderdi ve diğer Arap liderlerin İsrail’le stratejik ilişkinin
önemini anlamasının yolunu açtı. Tarihi İsrail ziyaretinden 40 yıl sonra bugün,
bölge liderlerine Sedat’ın adımlarını takip edip Kudüs’e gelme ve yeni bir
sayfa açma çağrısı yapıyorum. Şu anda Ortadoğu, ılımlı ülkelerin İran’a karşı
koalisyon oluşturmasına her şeyden daha fazla ihtiyaç duyuyor''
SEDAT,
İSRAİL'İ ZİYARET EDEN İLK ARAP LİDER Bir asker olan Enver Sedat, mensubu olduğu
Hür Subaylar ile birlikte 23 Temmuz 1952 tarihinde Kral Faruk’u deviren askeri
darbeye katıldı. Radyo ağları üzerinden Mısır halkına devrimi haberi vermekle
görevlendirildi. Sedat, 1977’de işgal altındaki toprakları ziyaret eden ilk
Arap lideri olmuş, dönemin İsrail Başbakanı Menachem Begin ile görüşmüş ve
Knesset'te (İsrail parlamentosu) konuşma yapmıştı. Liderler, bundan 1 yıl
sonra, 12 gün süren gizli temasların ardından Camp David Sözleşmesi
imzalanmıştı. Mısır ve İsrail 1979’da ABD’de resmi barış anlaşmasına imza
atmıştı.
SİYONİST
KOMUTAN 'İSTİHBARAT PAYLAŞABİLİRİZ' DEMİŞTİ Riyad merkezli Alaf gazetesine
konuşan İsrail Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Gadi Eisenkot da ''Suudi
Arabistan'la işbirliğine hazırız''mesajı vermişti. ''ABD Başkanı Donald Trump
sayesinde İran tehdidinin durdurmak için bölgede yeni bir uluslararası ortaklık
ve büyük bir stratejik plan yürütme fırsatı doğdu. İran'a karşı koymak için
ılımlı Arap ülkeleriyle deneyimlerimizi ve istihbaratımızı paylaşmaya hazırız''
ifadelerini kullanan Eisenkot, yakın zamanda Suudilerle istihbarat paylaşmaya
hazır olduklarını söylemişti. İsrail’deki güvenlik durumunun hiç olmadığı kadar
iyi olduğuna dikkat çeken Eisenkot, ''Bölgedeki ılımlı ülkelerin bize itibar
etmesinin sebebi de bu'' diye konuşmuştu.
'KÖRFEZ ÜLKELERİ DE İSRAİL'E YANAŞIYOR'
Suudilerle İsrail’in yakınlaşma çabalarına Birleşik Arap Emirlikleri de dahil
oldu. BAE’li General Abdullah al Hashmi yaptığı açıklamada ülkesi ve İsrail’in
iki kardeş ülke olduğunu açıkladı. Önceki gün Savunma ve Havacılık ajansı ile
gerçekleştirdiği röportajda ABD ile ülkesinin sadece müttefik olmadığını, iki
ülke arasında kazan-kazan durumunun olduğunu belirten Hashmi, Röportajın bir
bölümünde BAE’nin İsrail için herhangi bir tehdit oluşturup oluşturmadığı
sorusuna, ''BAE ve İsrail kardeş'' şeklinde cevap veren Hashmi, ''BAE ve İsrail
iki kardeş ülkedir. ABD ise iki ülke arasındaki farkı denetleyen abidir'' diye
konuşmuştu.
MANSET 24https://www.manset24.com/irani-30-yil-bunca-destekleyen-kissinger-irani-harcar-mi-makale,33.html
Manset 24
Yorumlar
Yorum Gönder