Kayıtlar

Eylül, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Alatlı: İnsanoğlu Allah'ı kendi aklıyla sınırlamamalı-

2008 Yılı Eylül ayında, düşünür Alev Alatlı ile gerçekleştirdiğimiz röportajı, onun sitesinden alıntılayarak, yayınlıyorum.  Fazıl Duygun. *** ***  Fazıl Duygun : “Akla” ve “vicdana-gönüle” dair düşüncelerinizi anlatabilir misiniz?  AA : “Akıl” olmazsa olmaz koşulu insan olmanın. İnsanoğlu, dünyayı/evreni, teoriler yöntemiyle “aklına uygun” bir biçimde kurgular ve aklının kurguladığı bu kurmaca evrenin bir yerde, bir biçimde sahici Evren’in gerçekleriyle çakışacağını umud eder. Matematikçiler ve fizikçilerin bütün uğraşları, kurmaca da olsa, tutarlı, bütünlüklü, işlevsel, bir Evren tasavvuru inşa etme çabasıdır. Bu mümkün olabilmiş midir? Evet. Aklın kurguladığı matematik, fiziki oluşumları, kimyasal dönüşümleri, açıklayabildiği sürece, evet. Örneğin, Maxwell, ışığın bir elektromanyetik dalga türü olduğunu matematikle oynarken keşfeder; fizikçiler test eder, doğru olduğu ortaya çıkar. Einstein, enerji-kütle denklemini (E=mc2) göreceliğin matematiği ile oynarken bulur; doğru

"POZİTİF” ÇARPIKLIĞIYLA POZİTİVİZME DAİR

Fazıl DUYGUN Salt Akıl: "Saflık” mı, Akıllılık mı? Batı felsefesi... Hepsi Batı tandanslı oldukları için, Batıyı “baskın”unsur olarak ele alırlar; dünya tarihini Batı tarihinden ibaret sanırlar ve diğer toplumların tarihiyle sosyal yapısını Batıya göre yorumlarlar. Dolayısıyla; diğer toplumların tarihî “evreleri” Batıdaki gibi olmadığı için, onlar “medeniyetsiz” bir sürü olarak görülürler. Emperyalist güçleri sayesinde diğer toplumlara (İslâm dünyası ve öbür “Üçüncü Dünya”(!) toplumlarına), kendilerinde bulunan ve Batılı toplum değerleriyle bu medeniyetin ürünü olan müesseseleri zorla kabul ettirmeye çalışırlar. Pozitivizm de, "salt" aklın egemenliğini ilan ettiği; Batı değer yargılarını öne çıkardığı ve bunun yanında, “ideolojileri reddeden” bir ideoloji olduğu için, o da insanlık tarihini tek bir toplumun tarihi imişçesine ele alır ve yine referans olarak Batı merkezlidir. İnsanlık tarihi Batı toplumlarının tarihidir. Batılı olmayan diğer toplumla

Modernizme karşı postmodernizm (mi?)

Resim
FAZIL DUYGUN- Akademya Dergisi,3. Sayı, Temmuz 1996 (yazının yazıldığı tarih-Eylül 1995) Modernizm,    klasik    literatürde    Aydınlanma   Çağı (17. yy) ile başlayan ve "Aklın İlahlaştırıldığı ve   her şeyin   ölçüsü olarak yine Saf Aklın öne sürüldüğü bir zihniyetin ve onun üzerine inşa edilmiş Batı Medeniyetinin   sıfatlandırılmasıdır."   Pozitivizm, Rasyonalizm, Realizm, Kartezyencilik v. b. gibi felsefi sıfatlar altında putlaştırılan insan aklının; "Bütün Alemi" yekpare bir bütünlük halinde, her şeyi "Mutlak" olarak çözebileceği iddiasının inanç olarak yaşandığı bir çağdır, Modern   Çağ. - "Modernlik tasar ı s ı onsekizinci yüzyılda yaşayan aydı n l anma filozoflarının   nesnel bir bilim,   evrensel   bir ahlak     ve   yasa     ile   özerk     bir   sanat   geliştirme     amacı güden   çalışmalarıyla   biçimlenmiştir."   ( 1 ) Pozitivizm bir modern çağ felsefesidir. Ak