Hangi Akşener? Akşener: Tayyip Bey millî bir lider. Şimdi çözüm süreci var ama aldatılırsa, PKK’nın canına okur”
Hangi Akşener? Hangi
Fetullah?
Fazıl Duygun*
19 Nisan 2016
Bugünlerde, MHP Genelbaşkanlığına adaylığını koyan ve yasadışı
Fetö tarafından şiddetle desteklenen Sayın Meral Akşener’in söylem ve
eylemlerini gördükçe, doğrusu şaşırıp kalıyorum.
Kendi, kendime; İçişleri Bakanı olduğu ve 28 Şubat’a direnmesiyle
övündüğümüz Meral Akşener bu kişi olamaz, sanki, klonlamış, ikinci bir Meral
Akşener var diye şüpheleniyorum.
Neden bunları yazıyorum? MHP Genel Başkanlığına adaylığını
koyduğunda, “Cemaatçi misiniz?” sorusuna, “Eğer Bahçeli beni kastettiyse yadırgadım. Herkes bilir
ki; hiçbir Cemaat, tekke ve grupla ilişkim olmaz veya irademi 3. kişilere
teslim etmem. Zaten Cemaat diye bir şey kalmadı, dağıldı. "Fethullah Gülen
de dahil herhangi bir dini cemaat ya da tarikatla bir irtibatım yok. Olsaydı
gururla söylerdim.” Sözleriyle, ajan yapılanma ve terör örgütü The
Cemaat-Fetö’yü adetâ temize çıkarmaya çalışan konuşmasını okuyunca şaşkına
döndüm. Meral Hanım, başkan adaylığı sürecinde, bu ajan yapılanmaya karşı bir
tavır koymadığı gibi, onların gazete ve tvlerine çıkıp, konuşmaya, sosyal
ağlardaki övgü ve desteklerini de kabul etmeye devam etti.
Aynı zamanda, hâlâ sinsi bir şekilde devam eden Cemaat tehlikesini, onların
stratejisine uygun olarak, gizleme, perdeleme ihtiyacı duydu.
Bütün bu gelişmeleri izlediğimde, hafızamı yokladım, acaba ben
mi yanlış hatırlıyorum. TBMM Meclis Başkan yardımcılığı makamında, benimle
gerçekleştirdiği özel sohbetlerde “Fetullah Gülen işbirlikçi, hain,
vatan satıyor”, Tayyip Bey millî bir lider. Şimdi çözüm süreci var ama,
aldatılırsa, PKK’nın canına okur” diyen, sanki başka birisiymiş gibi
geliyor. 2013-2014 yılları arasında, makamında birkaç kez ziyaret ettiğim ve
memleket meselelerini konuştuğumuz, kendisini, taa ilk içişleri bakanlığı
yaptığı dönemden ve Fetö destekli 28 Şubat darbe ihanetine karşı
direnişinden tanıdığımız Ülkücülerin cesur kadını Meral Akşener bu olamazdı.
Düşünün, Meral hanım, Fetö destekli 28 Şubatçı generallere posta
koyan bir kadın siyasetçi.
Meclisteki konuşmalarımızın sonuncusu, (bugün canlı bir örneğini
Brezilya’da yaşadığımız) 17-25 Fetö destekli küresel yargı-emniyet darbe
girişiminden 1 hafta kadar sonra, 2014 Ocak ayı başında, meclisteki makam
odasında gerçekleşti. Siyasi krizin ortamı gerdiği ve Başbakan Erdoğan ve
ailesinin, hükümetinin devrilerek, F tipi hücrelere atılmak istendiği bu
süreçte, Sayın Akşener bana, “ Sayın Genel Başkanımız Bahçeli, Fetullah
Gülen’in bir ABD ajanı olduğunu, Türkiye’yi ABD’ye teslim etmek istediğini,
bunun için millî olarak gördüğümüz Sayın başbakan Erdoğan’ı desteklemek
gerektiğini hepimize söylüyor. Ben de aynı görüşteyim. Tayyip Bey milli bir
liderdir. Ailecek 25 yıldır dostuz. Eşim kendisiyle hemşehridir.” Demişti.
Yine bundan bir önceki görüşmemizde, o zaman devam eden Çözüm
Süreciyle ilgili olarak; “PKK/HDP hakkındaki şüpheler üzerine “Tayyip
Bey, eşim gibi Karadenizlidir. Sabırlıdır, güvenir ama aldatıldığını bir
hissederse, masayı yıkar, PKK’nın da canına okur!” demişti.
Bütün bunları söyleyen, aracılığımızla; yargıdaki FETÖ çetesinin
kumpasıyla o zamanlar Bolu F Tipi hücresinde çile çekmekte olan, Fikir ve
aksiyon adamı Sayın Salih Mirzabeyoğlu’na bir çok kez selamını ileten, hattâ
Fetullahçı polislerin “Sayın Akşener telefonla görüştüğünüz Fazıl Duygun
İBDA’cıdır, telefonu dinlenmektedir, görüşmemenizi tavsiye ederiz” ihtarlarına
boyun eğmeyen Sayın Akşener, nasıl oldu da, Fetöcülerin “ablası” konumuna
gelebildi? Nasıl oldu da, 18 aydır, onların medyasının vazgeçilmez unsuru
olabildi.
Tamam, anlarım, MHP büyük bir siyasî kriz içerisinde, zaten, ben
görüşmelerimizde defalarca, bunu yüzüne karşı, özellikle de Sayın Bahçeliyi
açıkça eleştirerek belirttim. Tabii ki, bir MHP’ki olarak, partisinin bu
durumunu düzeltmeye çalışmak en tabii hakkıdır. Ama bu, MHP’nin “uğruna her
şeyimi fedâ etmekten çekinmem” dediği Vatan-Millet-Devlet üçlüsünü parçalamaya,
yıkmaya çalışan, küresel çetelerin ajanı pozisyonundaki bir örgütün kanatları
altına sığınarak yapılmaz. Bu durum, her şeyden önce, sizin şanlı mazinize hakarettir,
ihanettir. Fetö destekli 28 Şubat darbesine karşı direnmiş cesur bir kadın
olarak, değil onların desteğini almak, beraber wc’ye bile gidilmez.
Sayın Akşener, gerek bakanlığınız ve gerekse, 28 Şubat’ta
gösterdiğiniz direnişinizle bu millet, bizler, sizi, FETÖ-PKK vs. bu vatanı
bölmeye, bu devleti yıkmaya çalışan, her türlü yasadışı ve ajan yapılanmalara
karşı mücadelenizden dolayı sevdi, sevdik.
Lütfen fabrika ayarlarınıza geri dönün ve milletin kalbindeki
yerinizi tekrar kazanın!
İnanın şu anki manzarayla, ne MHP’ye, ne millete zerre kadar
faydanız olmaz: bakın, şayet küresel çetenin medyası bile sizden övgüyle
bahsediyorsa, bir düşünün derim!
Saygılarımla.
http://www.hurhaber.com/hangi-aksener-hangi-fetullah-haberi-100266.html
Yorumlar
Yorum Gönder